Branş ve Konu Temelli Akademisyen, Bilim, Sanat ee Spor İnsanları İle İş Birliği
Mart ayı ÖGEP çalışmaları kapsamında Görsel Sanatlar Öğretmenimiz Gülşen KINALICAN'ın eşliğinde konuğumuz Ressam Nazlı Isıktı ve bizlere Osman Hamdi Bey ve eserlerini anlattılar...
Osman Hamdi Bey ve Eserleri
30 Aralık 1842 de İstanbul da dünaya gelen Osman Hamdi Bey sadrazam olan babası İbrahim Ethem Bey tarafından 14 yaşındayken devlet adamı olarak yetiştirilmek üzere hukuk eğitimi için Paris 'e bir okula gönderildi.Burada bir süre sonra güzel sanatlar okulunda resim derslerine ve ara ara arkeoloji derslerine devam etti. Ressam, arkeolog, hoca, müzeci ve yazar olarak Osmanlı kültür sanat ve bilim hayatında son derece önemli bir rol oynamıştır. Eski adıyla Sanayi-i Nefise Mektebi bugünün Mİmar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinin ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusudur. Eski eserleri koruma kanunu çıkarmıştır. Sanat haberlerine yer verilen Osmanlı Ressamlar Birliği Mecmuası adlı yayınlar yapmaya yol açmıştır.
1. Kaplumbağa Terbiyecisi
Türk sanatının önemli bir başyapıtır. 1906 yılında yapılmıştır. Pariste bir salon sergisine katılan Osman Hamdi nin bu eseri büyük beğeni almıştır. O sırada bu tabloya Kaplumabğalı Adam ismini koyuyor. Resme baktığımızda figürün ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Resmin tamamını kaplayan bir figür ve fonda mimari dokuya yer verdiği resminde kaynaklarda belirtildiğine göre Bursa Muradiye Camii dir. Aldığı notlar ve fotoğraf çekimlerini bu resminde kullanmıştır. Figüratif formalarla bir döneme tanıklık etmek Osman Hamdi Bey in yaptıığı en önemli iştir. Derin bir sabır anlatımına yer vermiştir. Daha sonra ikinci bir Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu da yapmıştır.
2. Kuran Okuyan Kız 1880
Burada pencereden dışarıdan bakıldığında görülebilecek şekilde konumlandırılmış bir kadın figürü görüyoruz bu kadın figürünün okuduğu bir Kur'an-ı Kerim olduğu belirgindir. Bu tablo 44 milyon TL'lik bir fiyatla Türk resim sanatının en pahalı eseri olmuştur ve malezya İslami Sanatlar müzesi bu eseri satın almıştır.
Bir diğer nokta ise resimlerinde sarı rengi çok fazla kullanıyor olmasıdır. Özellikle kadın figürlerinde. Sarı renk simgesel olarak güneş ışığını hatırlatır. Doğu toplumları için kutsal bir renktir. Batıda ise eğlence ve mutluluk ile tasvirlenir. Sarı rengin göğün mavisi delip geçerek öbür dünyanın tanrısal güçlerini açığa vurduğına inanılır. Aztek tanrılarının tapınaklarında da sarı ve mavi kullanılmıştır. Türklerde ise sarı renk dünyanın merkezinin sembolüdür. Yine farklı toplumlarda Tanrısallıkdan kaynaklı gücü temsil eder. Kur'an-ı Kerim de ise sarı renk bakara 69'da bakanların içini açan renk olarak yazmaktadır.